KSO Meclis Başkanı Hasan Tahsin Tuğrul başkanlığındaki meclis toplantısına Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün konuk oldu. Meclis toplantısında ekonomik verileri değerlendiren Kocaeli Sanayi Odası Başkanı Ayhan Zeytinoğlu, şu açıklamalarda bulundu: “İlk olarak geçen hafta yapılan ABD seçimlerini değerlendirmek istiyorum. ABD seçimlerini kazanan Cumhuriyetçi Donald Trump’ın hangi lobi vasıtası ile kazandığını biliyoruz. Bizim burada vurgu yapmak istediğimiz konu; II. Dünya Savaşından sonra kurulan 'Birleşmiş Milletler, NATO ve DTÖ' forumları değişebilir. İş dünyası olarak bizim önceliğimiz tabi ki DTÖ kuralları. Trump’ın, ülkesini Çin’den korumak için alacağı vergisel önlemler DTÖ kurallarına uymadığı için DTÖ kuralları değişebilir. Çünkü bildiğiniz üzere bazı hammaddedeki ithalat vergileri mamul üründen daha yüksek. Bunu geri çevirmek adına aslında bu gelişme Türkiye için bir fırsat olabilir. Ayrıca; Türkiye ile ABD arasında 100 milyar dolarlık ticaret hedefi Trump’ın ilk döneminde konulmuştu" dedi.
“ABD ile ticaret hacmimiz, 2023 sonunda 32 milyar dolara ulaştı”
ABD ile ticari ilişkilerin verilerini de açıklayan Zeytinoğlu, "2016 yılında 17,4 milyar dolar olan ABD ile ticaret hacmimiz, 2023 sonunda 32 milyar dolara ulaştı. İkinci Trump döneminde bu hedefe, ancak bize ekstra vergi koyulmaması ve ABD’li şirketlerin ülkemizde yatırım yapması ile ulaşabiliriz. Ekim ayında; İhracat 23 milyar 620 milyon dolar oldu. Avrupa’daki yavaşlamaya rağmen, artışı olumlu görüyoruz" dedi. Ülkemiz enflasyonunu da değerlendiren Zeytinoğlu: "Enflasyon artış hızının yavaşladığını görüyoruz ancak beklentimiz yıllık daha düşük seviyeler görmek. ÜFE’deki aylık artış daha düşük. Sanayicilerin girdi maliyetleri açısından olumlu. Diğer taraftan sabit kur politikası nedeni ile dolara verilen yüksek faizin, ülkemizi de carry trade için avantajlı duruma getirdiğini her ay dile getiriyorum. Bu politika nedeni ile dövizden TL’ye dönerek yüzde 4 mertebesinde faiz alabiliyor. Ülkemize carry trade tarafında birikimli girişlerin 36 milyar doları bulduğunu biliyoruz. Yani carry trade için aylık bin 440 milyon dolardan fazla faiz ödüyoruz. Yüzde 2 faiz oranına bile gelebileceğini düşünüyoruz. Çünkü dolar bazında bu kadar yüksek faizleri vermemiz sürdürülebilir değil." dedi.
Zeytinoğlu, "Savunma sanayi gelirlerini dikkate alan dünya geneli ilk 100 firma listesinde bu yıl 5 firmamız yer alıyor. ASELSAN 42, TUSAŞ 50, ROKETSAN 71, MAKİNE VE KİMYA ENDÜSTRİSİ 84, ASFAT 94 yer aldı, firmalarımızı tebrik ediyoruz. Ülkemiz için savunma ve havacılık sektörünün stratejik öneme sahip olduğunu biliyoruz. Savunma sanayini; sanayileşmenin ve kalkınmanın önemli bir parçası olarak görüyor ve önemsiyoruz. Savunma sanayi, yüksek teknoloji gerektiren bir sektör ve bu alandaki gelişmeler diğer sektörlere de olumlu etki ediyor. Savunma sanayindeki Ar-Ge faaliyetleri, tıp, ulaşım, enerji ve iletişim gibi farklı alanlarda da teknolojik ilerlemeye katkıda bulunuyor. Diğer taraftan yerlileşme oranlarımızın yüzde 80'leri aştığını ve savunma sanayi ihracatımızın da her geçen yıl artarak devam ettiğini biliyoruz. Ancak, Türkiye imalat sanayine yüzde 13 katkı sağlayan ilimiz, savunma sanayine yeteri kadar katkı veremiyor” şeklinde konuştu.
Zeytinoğlu, “İlimizi yakından tanıyan biri olarak bildiğiniz üzere ilimizdeki sanayi kuruluşlarının önemli bir kısmı yüksek teknolojiye sahip ve savunma sanayinin tedarikçisi olmaya son derece uygun. Oda olarak biz de üyemiz sanayi kuruluşlarının savunma sanayine tedarikçi olabilmeleri için birçok çalışma yürütüyoruz. Amacımız; Türk savunma sanayindeki yerlileşme oranını artırmak ve Kocaeli’de savunma sanayinin gelişimine destek olmak. 'Savunma Sanayi Yerlileştirme Projemiz' kapsamında kısaca; ikili iş görüşmeleri, saha ziyaret programları, tedarik süreçleri sunumlarının yapıldığı paneller, düzenliyoruz” şeklinde konuştu.
“Önceliğimiz, Türk sanayisinin silah ve teçhizatının geliştirilmesi ve modernize edilmesidir”
Kocaeli Sanayi Odasının (KSO) kasım ayı meclis toplantısına katılan Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün, Savunma Sanayii Başkanlığının (SSB) geçmişi ve kat ettiği yola ilişkin bilgiler verdi. Görgün konuşmasında şunları söyledi: “Savunma Sanayi Başkanlığı olarak birinci önceliğimiz, Türk sanayisinin silah ve teçhizatının geliştirilmesi ve modernize edilmesidir. Bu kapsamda elimizdeki mevcut teçhizatın modernizasyonuna yönelik iki temel unsur üzerinde çalışmalarımız devam ediyor. Savunma Sanayi Başkanlığının ekosisteminde ana firmalar, integratör firmalar, yükleniciler ve okullar bulunmaktadır. Bunların en tepesinde; Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı şirketlerimiz var. Özel sektörde olan yine integratör ve tepede olan şirketlerimiz gibi. Türk Silahlı Kuvvetleri Güçlendirme Vakfının şirketleri; ASELSAN, TUSAŞ, ASPİSAN olarak sıralanmaktadır.”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın savunma sanayi alanında yerli ve millilik hassasiyetine değinen Görgün, SSB'nin birinci görevinin Türk savunma sanayisini yerli ve milli olarak geliştirmek olduğunu vurguladı. Görgün, SSB'nin "SİPER" projesinin özelliklerinden bahsederek, "Size tehdit geldiğinde kilometrelerce öteden görecek, ne olduğunu tanımlayacak, takip edecek ve tehdidi en uygun silah, roket ya da mühimmatla imha edecek, nerede imha edeceğini belirleyecek ve gerçekleştirecek. Bunu da 8 ila 10 saniye arasında yapacak" diye konuştu.
Savunma sanayinde havada, karada ve denizde yürütülen önemli projelere işaret eden Görgün, Türk Havacılık ve Uzay Sanayii AŞ (TUSAŞ) tarafından geliştirilen Türkiye'nin ilk milli jet eğitim uçağı HÜRJET'in, çok başarılı bir uçuş gerçekleştirdiğini belirterek, “HÜRJET’in seri üretimine başlanması kararı verilmişti. Uluslararası alanda da ciddi müşterileri var. Platformları ürettikten sonra, dost-müttefik ülkelerin kullanımına sunmak da önemli. Müttefiklerimiz uçuş anına şahit oldular.”
Katma değerli, çok yüksek teknoloji gerektiren bir alan
Savunma sanayinde üretilen her bir ürünün kilogram başı değerinin çok kıymetli olduğunun altını çizen Görgün, şöyle devam etti: “SİHA'lardan bahsediyorsak kilogram başı değeri 10 bin doların üzerinde. Arayıcı başlıktan bahsediyorsak kilogram başı değeri 12 bin dolar civarında, elektro optik sistemden söz ediyorsak kilogram başı 20 bin dolar, radarının kilogram başı değeri 30 bin dolar ve bu kameraların içinde foton dedektörü kullanıyorsanız kilogram başı değeri 50 bin dolar. Dolayısıyla çok katma değerli, çok yüksek teknoloji gerektiren bir alandan bahsediyoruz. Buradaki derin teknolojilere sahipseniz biraz önce söylediğim rakamlara mutlaka ulaşıyorsunuz" şeklinde konuştu.
“2024'te yaptığımız sözleşmelerin büyüklüğü 7,5 milyar doları buldu”
Haluk Görgün, “Kum tanesinin 66’da biri boyutta malzeme ile üretim yapmak zorundayız. Yaptığımız her şey yeterince ucuz, hızlı, istenilen hacme sığmalı. Savunma sanayinde 3 bin 500’ün üzerinde firma, 100 bine yakın çalışan var. Geçtiğimiz yıl 2.6 milyar dolar AR-GE bütçemiz vardı. Bizim şu an yürüttüğümüz 1000’in üzerinde proje var ve bunların bütçesel büyüklüğü 100 milyar dolar civarında. Sektör büyüklüğü de 15.8 milyar dolara ulaştı. İhracat çok gündemimizde. Savunma sanayi ihracat anlamında her sene yüzde 20 büyüyor. Geçen sene 5,5 milyar dolar olarak kapatmıştık ama geçen ayın rakamı 5,1 milyar dolardı. Yani önümüzde 2 ay olmasına rağmen neredeyse geçen senenin ihracat rakamı hâlihazırda şu an yakalanmış durumda. Ki bu seneki beklentimiz 6,5 milyar doların üzerinde olması. 2024'te yaptığımız sözleşmelerin büyüklüğü 7,5 milyar doları buldu, yılsonuna kadar bu rakamın 9 milyar doları geçeceğini düşünüyoruz. Geçen ekim ayının ihracat rakımı 820 milyon dolardı. Bir önceki aya göre yüzde 60 büyüme gösterdi. Yaklaşık hedefimiz olan aylık 1 milyar dolar ihracat hacmini inşallah yakalayacağımızı düşünüyoruz” dedi.
Kocaeli’de savunma sanayi alanında 208 firma
5 kıta, 185 ülkeye ihracat yapan sektör haline geldiklerini hatırlatan Görgün, “Neredeyse dünyada her yere ve birden fazla ürünle ihracat yapabilen sektör haline geldik. Şirketlerimizin uluslararası alanda yaygınlaşması da ihracatla artıyor. Dünyanın çeşitli bölgelerinde 50'nin üzerinde ofisimiz var. Hemen hemen her kıtada şirketlerimizin ya irtibat büroları ya üretim tesisleri var. Kocaeli’de savunma sanayi alanında 208 firma aktif rol alıyor. Bu firmaların savunma sanayi payına kattıkları değer ile 260 milyon doların üzerinde. Bu rakamların bu etkinlikler sayesinde daha da artacağına inanıyorum. Kocaeli’de ki firmalar Anadolu’nun her yerinde olduğu gibi fırsatları ve altyapıları en verimli şekilde değerlendirmek üzere gayret gösteriyor. Bu firmaların hepsine savunma sanayilerine katkıları için ayrıca teşekkür ediyorum” ifadesini kullandı.
İnsansız hava araçları pazarının yüzde 65'i Türkiye’de
Görgün, platform bazında bakıldığında ihracatta kara araçlarında 40 ülkeye yaklaşık 5 bin teslimat yapıldığını, 10 farklı ülkeye yaklaşık 140 deniz platformunun teslim edildiğini, silah sistemlerinde 24 ülkeye bin 200'ün üzerinde teslimat yapıldığını ve ATAK helikopterinin 8 ülkede kullanımda olduğunu kaydetti. Özellikle insansız hava araçlarında 2018'den itibaren tüm pazarın yüzde 65'inin Türkiye ağırlıklı olduğuna dikkati çeken Görgün, şöyle devam etti: "BAYKAR, TUSAŞ, TUSAŞ Motor, BMC, ROKETSAN ve ASELSAN ilk 10'daki şirketler. İhracat yapan şirketlerimizin sayısının ve bunların katkılarının artırılması için ayrı ayrı gayretlerimiz oluyor. Önümüzdeki yıl için kendimize birtakım hedefler koyduk. 18,2 milyar dolarlık hacme ulaşmayı ve yerlilik oranını yüzde 80'den yüzde 82'ye çıkarmayı hedefliyoruz. Savunma ve havacılık ihracatının da 7,3 milyar dolara ulaşabileceğini değerlendiriyoruz. Çalışan sayısının da 109-110 bin civarında olmasını bekliyoruz."